Kâdim olanı keşfetmek, yeni olanı ortaya koymaktan belki daha güç ve fakat hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki çok daha asil bir çabadır!Tarihi bugüne değin, kadim olanı keşfetmek için çaba sarftmeyen hiçbir toplumun yeni bir şey ortaya koyabildiğine tanıklık etmedi.
Kayı Boyu Söğüt ve Domaniç Yaylası’na gelindiğinde küçük bir boy. Başlarında Ertuğrul Bey var. 400 çadır kadar ya varlar, ya yoklar. Ertuğrul Bey’in gönül aynasında kendi güzelliklerini görenler gelip Kayıya katıldılar. Söğüt’ten, Domaniç Yaylası’ndan taştılar...
Güneş daha bir parlak doğdu Orta Asya’nın bozkır tepelerine… Kayı boyu seher vaktinden beri ayaktaydı. İçlerinden Kayının Reisi Süleyman Şah o gece hiç uyumamıştı. İçini kemiren, rahatını bozan, kayının huzurunu kaçıran bir şeyler vardı ve bunlar kafasında durmadan dönüp, duruyordu. Ani bir hareket ve kimseye bir şey söylemeden, atına bindi, ...
Sultan Mehmet, Fâtih olmayı gerçekten kafasına koymuş bulunuyordu, esasen kendinden emin ve kararlı görünmeliydi.
Hz. Halid bin Velid, Hz. Zeyd bin Haris, Hz. Abdullah bin Revaha, Hz. Talha bin Ubeydullah, Hz. Mus'ab bin Umeyr, Hz. İkrime bin Ebu Cehil, Hz. Hamza, Hz. Selman-ı Farisi, Hz. Sa'd bin Ebi Vakkas, Hz. Muaz bin Cebel, Hz. Cafer bin Ebu Talib, Hz. Ebu Ubeyd
Dört Halife'nin Hayatı - Hz Ebubeki, Hz Ömer, Hz Osman, Hz Ali
Mekke’nin o eşsiz saadet devrinin arifesinde sâkinleri içinde en heybetli yiğitlerinden biri şüphesiz Hamza idi. Tabiat olarak, avı ve macerayı, yiğitliği sever, durgun bir hayattan hiç hoşlanmazdı.
ŞEHİDLERİN SEYYİDİ... Hamza yayı omzunda, burnundan soluyarak Kabe´ye girdi, müşriklerin elebaşını arıyordu. Ehu Cehil´i Kureyş´in ileri gelenleriyle buldu: "Yeğenim Muhammed´e dil uzatan sen misin? ´´ diyerek elindeki yayı hıddetle yüzüne öyle
İLK MÜSLÜMAN ve İLK ZEVCE HAZRETİ HATİCE-İ KUBRA (R.A.) Bu eser o elmas renkli inciden bir pırıltı, bir ışık, bir renk vermek için kaleme alındı. Eserimiz iki bölümden ibarettir ki: Birinci bölüm cehalet devrini roman üslubunda gözler ön
Bu eser, öyle bir sultan annenin nurla hayatından ışıklar sunmaktadır ki, Müslümanlığın kadınlık âleminde neler yaptığını, kadınlığı hangi şahikalara yükselttiğini Hazret-i Âişe (r.anha)’nin şahsında göreceksiniz.
Mustafa Necati Bursalı, Kâinatın Efendisi’nin Mübarek kızları ve cennet kadınlarının hanımefendisi Hz. Fatıma’nın hayatını anlatırken sürükleyici ve büyüleyici bir dil kullanıyor. Bu kitap, dünya ve cennet kadınlarının en üstününe ait Fâtıma-i Zehrâ (Radıyallahü Anha)’nın hayatından pırıltılar sunmaktadır...
Bu kitap, cihanın en büyük kahramanı, İslam'ın büyük mücahidi, Allahın yenilmez Aslanı ve Evliyalar Sultanı Hazreti Ali (k.v.) nin hayatından pırıltılar sunmaktadır.
Bu kitabı Asr-ı Saâdete açılan bir pencere kabul edebilirsiniz. Saâdet asrından, asrımıza saâdet getirmek için açılmış bir mazgal da kabul edebilirsiniz. Yine kabul edebilirsiniz ki, bu kitap diğerleri gibi değildir.
Allah'ın Resûlü dediler ki: "Kardeşim Osman'ı kucakladım. Kimin bir kardeşi varsa, onu kucaklasın" Ve yine dediler ki: "-Gökte Melekler bile Osman'ın hayâsına bakar da utanırlar!" Hilm, hayâ, edep, yumuşaklık ve ahlâk âbidesi. Gönülleri tutuşturacak, gözleri ağlatacak, kalbleri rikkate getirecek bir kitap...
Allah Hz. Adem’i yarattı ve yanına eş olarak Hz. Havva' yı verdi. Ancak, Cennet katında yaratılan bu iki insan, Allah'ın emrine uymadılar. Ezeli ve ebedi düşmanları şeytan tarafından kandırıldılar. Hz. Adem ve Hz. Havva' yı kandırarak onların Cennet yurdundan sürgün edilmesine sebep olan
İlim tahsil etmek için yaptığı seyahatleri, eserlerini yazma sürecinde yaşadığı Hal’leri, bulunduğu yerlerdeki siyasi durumlar ve yöneticilerle ilişkileri; tavsiyeleri ve mektupları, hocaları, şeyhleri...
Sultan II. Abdülhamid Han, cihanın son büyük imparatorudur ve asla sıradan veya yabana atılacak karakterde bir hükümdar değildir. O, duyan kulaklara nasihatler ve gören gözlere işaretler bırakmayı başarmıştır.
ULU HAKAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN Bir biyografi yazarı olarak da dikkati çekmesi gereken Necip Fazıl’ın, güttüğü toplum dâvasında Türk tarihi ve sahte inkılâplar bilmecesinin “anahtar şahsiyeti” gördüğü Abdülhamid Han’ın hayatı, bu eserde
Güzel ki, hem ne güzel!.. Buram buram aşk, heyecan, hasret, hicran ve hikmet tüten bir kıssa... Hazret-i Yâkub’un gözyaşları, Hazret-i Yusuf’un çileleri...
Tarihi ekranlar vasıtasıyla her yaşa yeniden sevdiren Cansu Canan Özgen, Bilge Kağan çağından başlayıp Gazi Mustafa Kemal Atatürk dönemine kadar uzanan süreçte, Türk tarihinde iz bırakmış olan büyük isimleri, alanında uzman tarihçilerle konuştu.
TAMAMI RENKLİ, RESİMLİ - Yaptığı geziler, televizyon programları ve yazdığı kitaplarla birçok insana tarihi sevdiren Talha Uğurluel, Sultan II. Abdülhamid’in kişisel tarihindeki detaylar üzerinden İmparatorluğun son günlerini anlatmaya devam ediyor.
Osmanlı padişahlarından belki de en çok tartışılanıdır Sultan II. Abdülhamid. Kimileri “Kızıl Sultan” diyor, kimileri “Ulu Hakan”… Siyasi hayatı ve tercihleri sürekli tartışılıyor. Ve bu tartışmalar, daha ziyade sancılı saltanat yıllarındaki siyasi olaylar, anlaşmalar, yürütülen “denge politikası” üzerinden yapılıyor...
Muhsin Başkan, milletimizin kültür kökenlerine aşkla bağlı olanlardandı. Onun büyük vatanseverliğini ifade edecek kelimeler sözlüklerimizde yeterli sayıda yoktur. Ama birtakım kişiler vatanımızı ona zindan etmeye çalıştılar. Emrolunduğu gibi dosdoğru bir adamdı. Vakar sahibiydi. Bir yiğit, bir güzel adamdı.
{Tarih şuuru, milletlerin hareket hatlarını tayine yarayan bir millî savunma silâhıdır. Hangi milletten düşmanlık gelmiştir? Hangi rejim faydalı veya tehlikelidir? Ne türlü şahıslar iyilik ve kötülük edebilir? İşte bütün bunların cevabını tarih şuuru verir...
Asırları şereflendiren bir tarihimiz var. Büyük cihan imparatorlukları kurmuş, dünyaya yüzyıllarca hükmetmiş bir milletin çocuklarıyız. Üstelik bu hükmediş, adalet, şefkat ve medeniyet esasları üzerine kurulmuş. Atalarımız gittikleri her yere inancın, medeniyetin ve insanlığın ışıklarını götürmüşler. İlahi ve yüce değerlerden ilham alarak dünyayı...
• Neden “Kanuni”, ya da “Muhteşem” dendi? • Kanuni, Hürrem Sultan’a gerçekten âşık mıydı? • Osmanlı’nın devlet yapısı eğlenceye mi, hizmete mi dönüktü?..
Elinde iki silahı bulunan, dua ve keskin bir zekânın sahibi…II. Abdülhamid… Yalnızlığı ve çaresizliği bilmeyen onu anlayamaz.
İnsanlık, Osmanlı Devletini bir rüya olarak görmüştür. Hâl diliyle aynı rüyayı tekrar görmek isteğini ifade etmektedir. Aynı rüyayı görmek için acaba nelerini vermez ki?...
Peygamberimizin Hayati, Seyyid Kutub, A. Cude es Sahhar Içindekiler: . Abdülmenafoğlu Haşim. Haşimoğlu Abdulmuttalib. Abdullah İle Amine. Büyük Doğum. Sütannenin Yanında. Yetim. Hz. Hatice...
Bilgi Kartları - Hanım Sahabeler - Sorular ve Cevaplar - Uysal
Hanımlara, genç kızlarımıza örnek, Büyük Islam Kadınları ve Hanım Sahabeler - Bu eser her sahada kendisini yetiştiren, İslam'ın İrfan pınarından ilim ve katreleri yudumlayan mübarek kadınların hayatlarından pırıltılar sunmaktadır. İslam'ı öz nefsinde nokta nokta yaşayan, bir yıldızdan bir yıldıza mahyalaşacak değerdeki mübarek hanımların aşk ve iman
"Şimdi sıra onundu… Sünnet yolundan Peygamberinin müjdesine yürüyecek, ‘alınmaz’ ı alıp ‘Fatih’ olacaktı. Henüz yirmi yaşındaydı. Çocuktu, ama yüreğini inancıyla bütünleyerek atom çekirdeğine dönüştürmüştü.
Allah (azze ve celle) onları seçti...Bizim sevgililerimizi, nebi ve resullerimizi. Gecelerimizi onlarla sabaha erdirdi bizim.Onlarla ışığı, önümüzü ve yolumuzu gösterdi. Mahzun gönlümüzün sevinci olarak geldi onlar. Ellerini uzatıp ellerimizi tu
Muhammed es-Sayim, terc: Havva Özkan - Ensar. Hz Hatice, Hz Meryem, Hz Asiye, Hz Fatıma Ezzehra, Hz Selma, Hz Furaya, Hz Esma, Hz Ümmü Varaka, Hz Ümmü Selim, Hz Fatıma (Hz Ali'nin annesi), Hz Ümmü Harem, Hz Nesibe, Hz Sümeyye, Hz Eyme ...
“Yeryüzünde aşk ve sevgi namına yaşanan tüm yakarışlar, tüm feryatlar, tüm yönelişler Hatice’nin aşk okyanusu yanında deryada damla kalırdı.”