ANİMALİA HAYVANLARIN İLGİNÇ DÜNYASI...
Hiçbir kural tanımayan, sıradışı bir gencin nefes kesen öyküsü. Hayalden, kurgudan uzak, tamamen yaşanmış gerçek bir hayat hikayesi.Manevi hiçbir inancı ve kuralı kabul etmeden yaşarken, öğretmeninin sevgi ve şefkat dolu ilgisiyle dönüş yapan Düzceli
Sultan Abdülhamid’in dostu, sır kutusu Tahsin Paşa’nın romanı: Hünkarım... Türkiye’de ve dünyada büyük bir ilgiyle takip edilen Payitaht dizisinin Tahsin Paşa’sı Bahadır Yenişehirlioğlu, Tahsin Paşa’nın unutturulmuş hayatını romanlaştırdı. Osmanlı İmparatorluğu ölüm kalım savaşında.
Okuyanı tefekküre yönelten, düşündüren, zaman zaman gülümseten, kimi zaman hüzünlendiren, hayatın her rengini yansıtan hikayeler Her hikayenin bir mesajı, bir hassasiyeti vardır. Üftadeoğlu"nun hikayelerinde hassasiyet daha bir belirgindir.Özellikle
Ahmet dünya hayatında sadece kitapların satırları arasında okuduğu, varlığına inandığı, ama hiç göremediği kanatlı varlıklarla göz göze geldi. Titriyordu. "Bu bu" diyordu "sadece ölüm sonrasında yaşanacak olaylardır." Gözlerindeki perde kalkmıştı. Görünmeyen varlıklar şimdi
"Şimdi sıra onundu… Sünnet yolundan Peygamberinin müjdesine yürüyecek, ‘alınmaz’ ı alıp ‘Fatih’ olacaktı. Henüz yirmi yaşındaydı. Çocuktu, ama yüreğini inancıyla bütünleyerek atom çekirdeğine dönüştürmüştü.
3000 yıl önce... Bozkırdaki yarı-göçerler henüz Türk adıyla bilinmezken doğdular... Erkek: Çadırı tutan ana direk olması için Öktem diye çağrıldı. Yüz yirmi dört bin Peygamberden biriydi o... İkizi; Müjdelenen Yoldaş ın eşi ve sırrın anasıydı. Tarihçiler onu "Aşena" diye andı... Ahmet Turgut'un kaleme aldığı Bozkırın Sırrı, Türk Peygamber kayıtsız...
3000 yıl önce... Bozkırdaki yarı-göçerler henüz Türk adıyla bilinmezken doğdular... Erkek: Çadırı tutan ana direk olması için Öktem diye çağrıldı. Yüz yirmi dört bin Peygamberden biriydi o... İkizi; Müjdelenen Yoldaş ın eşi ve sırrın anasıydı. Tarihçiler onu "Aşena" diye andı... Ahmet Turgut'un kaleme aldığı Bozkırın Sırrı, Türk Peygamber kayıtsız...
Kafamda Bir Tuhaflık hem bir aşk hikâyesi hem de modern bir destan. Orhan Pamuk’un üzerinde altı yıl çalıştığı roman, bozacı Mevlut ile üç yıl aşk mektupları yazdığı sevgilisinin İstanbul’daki hayatlarını hikâye ediyor.
Beni bırakıp gitme bir yere... Kimse gelip bir başkasının hayatını değiştiremez, öyküsünün sonunu yazamaz. Herkes kendi yolunun işçisi…
Her insan lekeli midir?Ne zaman bulaştı bu lekeler bize?Habil ile Kabil zamanında mı?Bir yara mıdır bu leke, bir nişan mıdır yoksa?
TRT1 de sevilerek izlenen "Gönül Dağı" dizisinin yazarından -
Çölde alevlerle küfürler kavururken insanlığı ve bir gün ortasında kızıl kayalara çarparken vahşetlerin tutuşturduğu dalga dalga nefesler, bir melek adını andı onun. Sözcükler henüz yetim, sevgiler hançer sokumlarına mahkûmdu...
Mevlana'nın 21 Kuralı - Her Şey Vaktini Bekler. Ne Gül Vaktinden Önce Açar Ne de Güneş Vaktinden Önce Doğar. Biraz Sabret Senin Olan Sana Gelecektir.
Her şey güzel derken başına öyle şeyler gelir ki “Yandım!” dersin, “Bittim!” der ve düşersin… İşte o an, içindeki iyilik çıkıp gelir ve kapını çalar. “Kalk!” der, “kalk!”