Bir cihan devletinin mayasını çalan Ertuğrul Gazi, oğlu Osman Gazi’ye bir devlet değil ama her biri birer abidevi şahsiyet olan serdengeçti silah arkadaşlarını, geleceğe dair büyük umutlarını ve bir cihan devleti olma ülküsünü miras olarak bırakmıştır. Bu mirasa sahip çıkan kendisinden sonra gelenler,
Bu eser, 'Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar'dan sonra beklenmesi ve ona eklenmesi gereken bir bahsi çerçeveliyor. İman ve ideal uğrunda umumi mazlumluk davasının çok yakından, öz hayatımızdan, yakın tarihimizden ele alınması ve hususi planda gösterilmesi... Bu yakın tarih ve hususi plan, İttihat ve Terakki ile başlayan, Cumhuriyetle yerleştiğini gördüğümüz...
Sultan Mehmet, Fâtih olmayı gerçekten kafasına koymuş bulunuyordu, esasen kendinden emin ve kararlı görünmeliydi.
Bu eser, belli bir tarih dönemindeki siyasî gelişmeleri değil, sanatsal, felsefi, bilimsel, sosyal, dinî gelişmeleri de bünyesinde barındırıyor. Harita ve resimlerin yanında medeniyetler, devletler, olaylar, insanlar gibi pek çok konuda verilen kısa bilgiler birbirini tamamlıyor.
Bu eser, üç kıta üzerinde 623 yıl, 50 kadar ülkeye sahip olan yüce bir imparatorluğun bitişiyle küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyetinin kronolojik panoramasıdır. "Kronolojik Türkiye Tarihi Ansiklopedisi", Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu zamandan bugüne yaşanan olayları, siyasi, sanatsal, felsefi, bilimsel, sosyal, dinî gelişmeleri gün gün bünyesinde...
Başlangıçtan 20. Yüzyılının Yarısına Kadar -
Devran bir fırıldaktır. Bugün güç sende ise yarın başkasında olur. Dünya şundan emin olmalıdır ki o başkası yarın biz olacağız; yani Müslüman Türkler!
Çanakkale, altı asır üç kıtaya hükmeden şanlı Osmanlının son zaferi ve İstiklal harbimizin habercisi... 'Yedi Düvel'in 'hasta adam' dedikleri Osmanlıya son darbeyi vurmak isterken kazdıkları kuyuya düştükleri yer... İki yüzelli bini aşkın şehidin
İşte size gül kokulu bir kitap daha! Sizlere böyle bir kitabı hazırlayabildiğimiz için, Uğurböceği Yayınları olarak kalbimiz sevinçle dolu.
Orta Asya'nın bozkırlarından Avrupa'nın kapılarına...
Kuzey ormanlarından çıkıp geldiler, cesur, dağınık, marifetli ve henüz yolun başındaydılar. Önce bozkıra, sonra Çin içlerine ve sonra da sonu başı belli olmayan bir sel gibi garba doğru yayıldılar... Türkler adıyla tarihe geçen bu boylar, aileler ve
Kayı Boyu Söğüt ve Domaniç Yaylası’na gelindiğinde küçük bir boy. Başlarında Ertuğrul Bey var. 400 çadır kadar ya varlar, ya yoklar. Ertuğrul Bey’in gönül aynasında kendi güzelliklerini görenler gelip Kayıya katıldılar. Söğüt’ten, Domaniç Yaylası’ndan taştılar...
Tarihi ekranlar vasıtasıyla her yaşa yeniden sevdiren Cansu Canan Özgen, Bilge Kağan çağından başlayıp Gazi Mustafa Kemal Atatürk dönemine kadar uzanan süreçte, Türk tarihinde iz bırakmış olan büyük isimleri, alanında uzman tarihçilerle konuştu.
Günümüzde hiçbir devlet, şüphesiz, 'Osmanlılar' kadar merak uyandırmamıştır. Osmanlılara duyulan bu merak, kimi çevrelerce istismar edilerek 'kurgulanmış' bir Osmanlılar portresi oluşturulmaya çalışılmaktadır. 'Şehzade katli' meselesi de böylesi bir kurguya kurban edilmektedir belki de...
Tarihi herkese sevdiren adam Talha Uğurluel, şimdi de Tarih Tıbbı Konuşturdu kitabıyla tıp doktoru Muammer Kayatekin’le birlikte cevabı yüzyıllardır merak edilen birçok sorunun peşine bir dedektif titizliğiyle düşüyor.
Bu Kitapta Yazılanlar Ve Onları Gerçekleştirenler Olmasaydı ...
İngiltere'deki bilge, cisimlerin yere düşmesinin ardındaki sırrı çözerken, Polonya'daki gezegenlerin rotasını tespit ediyor; İran'daki sayıların dilini keşfederken, İtalya'daki cisimlerin neden suya batmadığına kafa yoruyor; eski Yunan'daki tıbbın temellerini anlatmakla meşgulken; Fransa'daki insanoğlunu ölümcül kuduz mikrobundan kurtarmak için ter...
Sır tek hece, ya bilinir ya bilenir. Bizimki hakkınca bilendi, gayrı bilinmek vaktidir...
İhraç malı olarak sadece "Dualar ve Emirler"i olan bir devletin, dünyanın en kalabalık topluluğunu yönetip dünyanın en zengin devletlerinden biri olabilmesi "Vatikan Mucizesi"nden başka hangi kelimelerle tanımlanabilir ki?
Bu araştırma, Alevilerin korunma güdüsü ile kendileri için oluşturdukları dış kabuğu, Aleviliğin kendisi imiş gibi ortaya koyan yaygın yanlışların hakim olduğu bir iklimde ve zamanda okuyucusuyla buluştu. Araştırmada ortaya konulan, dış kabuğu kırılmış, güvenlik zırhı aşılmış, üzerindeki ayrık otları temizlenmiş bir "Alevi tanımlaması" kısa sürede büyük...
Helenler, Latinler ve Bizanslılar bu coğrafyayı binlerce yıl boyunca işgalleri altında tuttular. Bu topraklar üzerinde, su kemerleri, köprüler, tiyatrolar, kamu binaları ve mabetler inşa ettiler. Şehirler, saraylar kurdular, saltanatlar sürdüler. At bindiler, kılıç kuşandılar, ordular düzdüler...
Dün söylenmediği için bugün unutulan, şimdi yazılmazsa yarın kaybolacak olan, tarumar edilmiş bir Alevi tarihi var...
Uzak anılar, unutulmaya yüz tutmuş bir geçmişten bugüne ulaşmış nesnel kalıntılar aracılığı ile ıssızda kaybolmuş bir höyüğün tozunun, toprağının arasından başlarını kaldırmışlar. "Bütün bunlar yaşandı, bizler gerçektik" diyorlar...
Bu kitap düşünce ve yaklaşımlarıyla tarihten sosyolojiye, etnolojiden halkbilimine sosyal bilimlerin değişik disiplinlerinde özel bir ilgiye mazhar olmuş Gökalp’in, Türk kimliğinin inşası bağlamında ortaya koyduğu
Ayasofya’nın sırlarla dolu gizli tarihi ilk kez gözler önüne seriliyor... Ayasofya’nın içindeki gizemli sembollerin anlamı ne? Hangi gizli örgütler Ayasofya’ya izlerini bıraktı? Bu işaretler hangi amaçla mabede kazındı? Ayasofya’nın dehlizleri nerelere uzanıyor?..
Üç semavi din için Kudüs neden kutsal? Hz. Muhammed Kudüs’te hangi mekândan semaya yükseldi? Kudüs Hz. İsa ile ilgili hangi sırları barındırıyor?..
"Dehşete düştüm. Çünkü ilkokulda, lisede öğrendiğimiz şeyler tamamıyla buna aykırıydı. Modern dünyanın gelişimine İslam dünyasının katkısını sıfır diye biliyorduk. Ritter'in sözleri İslam ilimleri tarihini öğrenmem için kırbaç rolü oynadı. Bütün dünyayı terk ederek gece gündüz bunun için çalıştım..."
Muhsin Yazıcıoğlu’nun Ölümündeki Sis Perdesi, Bu Can Alıcı Sorulara ve Daha Fazlasına Verilen Cevaplarla, Kanlı Çukur’da Kalkıyor. Yakın Tarihin En Çok Merak Edilen Ölümü… Sır Mı, Değil Mi? Siz Karar Verin!
Belge ve şahitlerle bir dönemin trajik hikâyeleri...28 Şubat , takvimde bir yaprak olmaktan öte anlam taşıyor bu ülkede. O gün acı veren pek çok hadise, bu gün acı bir gülümseme ile hatırlanıyor. Evet , yaşananları
Dinlerarası diyalog, farklı dinlere mensup insanların inançlarını ve düşüncelerini birbirlerine zorla kabul ettirme yolunu seçmeksizin eşitlik, hoşgörü, doğruluk, samimiyet, sevgi ve saygılı bir iyi niyet içinde ortak olan vey
Türk Oğuz Beyleri, milleti işitin, üstte gök batmadıkça, alta yer delinmedikçe, Türk milleti, ilini töreni kim bozabilecek.Bilge KağanTürk milleti Asya'nın garbında ve Avrupa'nın şarkında olmak üzere kara ve deniz sınırlarıyla ayırt edilmiş, dün
Tarih, bizim kör noktamız. Ondan kurtulmaya çalıştıkça, sanki garip bir istihza ile bizi yeniden kendisine çağırıyor. Redd-i miras, aslında tarihten kopmayı getirmiyor. Tersine, tarihe daha fazla dönmeyi gerektiriyor. Fakat bu 'dönüşler', ister istemez bö
-'Kırmızı telefon dönemi geçti - Uyuşmazlık nerede ? Terörizmin anası yalnız azgelişmişlik mi ? Gerçek aydın şuna buna borazanlık etmez - El silahıyla ulusal savunma olur mu ? - Kişiye tapma hastaları ve Nazım Hikmet - İran 'sistem'dan koparsa - Petrol bu
Endülüs'e Ağıt CD HEDIYELI.İspanya toprakları, miladi 711'de Târık bin Ziyad'ın kumandasındaki Müslüman kuvvetler tarafından fethinden 1492'de son Gırnata Emîrliği'nin yıkılışına kadar 781 yıl bütünüyle veya bölgesel olarak Müslümanların yönetim
Türkiye, 28 Şubat 1997 tarihinden "bilinen" bir sürece girdi. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısından sonra, Türkiye'nin "iç tehdit stratejisi", ilk kez PKK terörünün önüne geçen "irtica" olarak açıklandı.