Osman Aksoy eskilerin ifadesiyle bir...
“Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taşıyoruz.”
Iyileşme mucizesinde bir üst sürüme geçiyoruz! Savaş gerçek düşmanla yapılır. Kendi beyninle değil... NeuroFormat'la travmalardan, hastalıklardan kalıcı kurtulmanın mucizevi yöntemi...
Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de… Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistan’dan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı.
Sağlık, bize bir başkasının hediye edeceği bir olgu değil, bizim sahip çıkmamız gereken en büyük değerimizdir. Bu gerçeği unutmayın ve yarınları beklemeden bugünden kendinize bakmaya başlayın "Aslında hepimizin içinde uyuyan bir bilgelik, şifacılık ve
Bir coğrafyanın kanlı geleneği anlatılıyor Patasana'da. Anadolu'nun güneydoğusunda bugün yaşananlar ile üç bin yıl önce yaşananlar paralel bir biçimde gözler önüne seriliyor...
"her şeyi bırakmaktan korkuyorum kum yığını gibi unutulmuş bir arazide atlanmaktan
“Büyük konuşmasın hiç kimse!‘Böyle bir olay benim başıma gelmez!’ demesin. ‘Asla’ diye başlayan cümleler kurmasın. Hiç ummadığınız bir anda, kapkara bir çukurun dibinde bulabilirsiniz kendinizi. Tıpkı benim gibi...” diyor Beyza.
“Uçsuz bucaksız bir deryadır tasavvuf” diyor… “kiminin elinde bir kepçe, kiminin elinde bir çay kaşığı… herkes kendi yüreğinin kabı kadar çeker o denizden… hoşça bakın zatınıza…”
Atatürk resimlerinden birini seçerek öbürlerinden çok farklı, hatta öbürlerine zıt Atatürk kurguları yapmak mümkün ve kolaydır. Sol Kemalistlerin kurguladığı Kalpaklı Mustafa Kemal, Milli Mücadele dönemindeki sol resimleri kullanan Musatafa Kemal Paşa' dı
27 Mayıs 1960; on yıllık Demokrat Parti iktidarını deviren, biri başbakan üçpolitikacının idamıyla noktalanan bir sürecin adı. Aynı zamanda Türkiye darbeler tarihinin başlangıç noktası olarak kabul ediliyor.Nazlı Ilıcak bu müdahaleden on beş yıl sonra, hem 27 Mayıs'ın mağdurlarıyla hem de
"Avrupa, bir yüzyıldan fazla süredir, 'Avrupa'nın hasta adamı' olarak nitelediği Osmanlı İmparatorluğu üzerinden, 'Doğu sorunu'nu tartışmaktaydı...Ama 'hasta adam' şimdiden ayağa kalktı; tuhaf bir şekilde, bir anda gücüne ve iyileşme iradesine kavuştu ve sağlığı yerine geliyor. Avrupa'yı cezbetmek için kendine çekidüzen verip makyaj yapmakta; Avrupa'yı...
Biri meşrutiyet'in silahşörü, Dede Yakub Cemil, diğeri Cumhuriyet'in silahşörü, torun "Yakub Cemil"... "'Soner Bey beni arıyormuşsunuz!' Tanışmamız telefonda bu cümleyle başladı. Tarih 16 haziran 1999." Torun "Yakub Cemil" yurtdışında katıldığı
Gazeteci Nazlı Ilıcak, Fethullah Gülen’le ilişkilendirilen pek çok konuyu mercek altına aldı. 90’lı yıllardan itibaren Türk siyasi hayatında bir isim öne çıktı: Fethullah Gülen. Her dönem hakkında birtakım iddialar ortaya atılan Fethullah Gülen ve Cemaati, özellikle Ergenekon soruşturmasıyla birlikte daha çok gündeme geldi.
Sağlık, mutluluk, başarı ve tüm hedeflerine ulaşmak için beynine format at! Evet, size gül bahçesi vaat ediyorum! Bütün korkularınızdan arınacak, fobilerinizden, sigara bağımlılığından, kilolarınızdan kurtulacak; kronik ağrılarınıza, hayatınızı zorlaştıran yanlış inançlarınıza son vereceksiniz...
Bir aile. Bir mahalle. Bir aşk. Bir suç draması...Bu kitap benim yazarken çok sevdiğim, sizin de seyrederken sevdiğinizi tahmin ettiğim bazı sahnelerin birleşimi. “Çukur”un ana hikâyesinden kopmamaya çalıştım. Ama asıl derdim
Yağ yakan yemekler, zayıflatan öneriler... İster börek ister aşure yiyerek... Fazla kilolarınızdan kurtulmaya... İncecik bir bedene kavuşmaya...Zayıflamaya hazır mısınız?
Fazla kilolarımızın hepsinden kurtulmak ve bir daha hiç kilo almamak! Kulağa çok hoş geliyor değil mi? Hem de sıkıcı bir rutine dönüşen diyet reçeteleri olmadan… İster baklava ister lahmacun yiyerek…
Sizin Için yazar tarafından ilk müşterilerimize özel İMZALI ! Taciz, tecavüz, şiddet mağduru 20 kadının hikâyesi…
Mutlu ve Başarılı Çocuk yetiştirmek Için Rehber - Çocuk Eğitiminde Doğru Bildiğimiz Yanlışlar!
Ya ortasındasındır Aşk'ın merkezinde, ya da dışındasındır, hasretinde.. Ella Rubinntain (40) Amerikalı bir ev kadınıdır. Tipik burjuva değerlerinin hâkim olduğu oldukça varlıklı bir ailesi, düzenli ve görünüşte "sorunsuz" bir evliliği vardır. Üç çocu
Sizin hiç idam edilmiş akrabanız var mı? Onların var! Hem de üç kişi! Sizin başbakanlık yapmış akrabanız var mı? Onların var, hem de on yıl! Milletvekilliği, belediye başkanlığı yapmış siyaset adamı akrabalarınız var
Soner Yalçın - Doğan. Kimdir, "Beyaz Müslümanlar"?.. Soner Yalçın bu kez okuyucularını, tarikat şeyhi Harun Hoca'nın (Aaron Kandiyoti) peşinden, tarikatlara, dergahlara, müritlere, siyaset ve ticaret dünyasına, ilginç akrabalık bağlarına uzanan b
İnsan ruhu mükemmel değil. Hiçbirimizin ruhu salt iyilikten, salt güzellikten, salt yücelikten oluşmuyor, hiç kimse masum değil, hiçbir zaman da değildi. Bakmayın geçmişteki yaşamların daha anlamlı olduğunu söyleyenlere, biz her zaman böyleydik. Şeytan ve
Nur Batur, Benazir Bhutto'yla 18 yıl önce tanıştı... Son buluşmaları ise Dubai'de oldu. Benazir 8 yıllık sürgün hayatının ardından Pakistan'a dönmeye hazırlanıyordu. O gün her zamanki gibi çok cesurdu Benazir Bhutto... Pakistan'ın kaderi olan askeri yöntemlere meydan okuyordu.
Masaldaki Uyuyan Güzel misali zamansız suskunluklarından uyandılar. Seslerini işitmeye, öykülerini dinlemeye hazır yüreklere gözlerin, ellerin, ezgilerin diliyle konuştular. Anlattıkları yalnızca kendi yaşamlarının değil, insanlığın ortak söylencelerinin parçalarıydı. Can kırıklarıydı.
“Gözüm!” Bir keresinde babaannen böyle diyerek okşamıştı seni, halk dilinden türeyen bu epeski sevgi sözcüğüyle. Kendi görüp göremeyeceği her şeyi bir tek sen göresin diye mi üçüncü gözü kıldı seni?..
Aslında ikimiz de kahve sevmezdik. Söyleyemediklerimizin yerine geçerdi. Araya giren duygusal ayrılıkların son bulması dileğiydi. Vazgeçememek, kıyamamak, pişman olmak, KAVUŞMAK demekti. Evimizdeki sıcaklığı korumak demekti...Sonuçta BİZİ hep korudu bu sihirli cümle...
İstanbul’da sakin bir mahallede bir kız çocuğu yaşardı. İsmini hiç mi hiç sevmeyen... Hem akıllı, hem meraklıydı. Çok da konuşkandı. Anne babasına ve öğretmenlerine durmadan sorular sorardı. Zavallı büyükler, onun zekâsına yetişmekte zorlanırdı!..
Birbirlerine delicesine düşkün iki kardeşin,Pembe ile Yusuf’un sızılı ve çarpıcı öyküsü.Ezenler ve ezilenlerin amansız savaşımı...
Tadına doyulmaz, kimi zaman kışkırtıcı, kimi zaman sakinleştirici ama ruhu hep özgür kalan yazılar…